Bir şey üzerinde beraberlik demek yazı yazmak değil. Carmen Mansilla çalışmalari, öyküleri anlatır.
O, bütün eserlerini fırçalar ve yağlar ile kendi halinde sunar.
Gerek yok artık hikayelerini detaylari ile anlatmaya cünkü; o tuvale dökmüstür demek istedigini.
Ressamin gizli cennetleri, Öyküleri seyirciyi kahkahaya götürecek bir nihai sonuca ulaşmak için kalkınma yolu onun ilk başlangıç noktasi.
O, aynı argümanları eksik değil, tam vasıtasıyla bağlar, kısaca Carmen vardır burada, belki duygular, hatta gözyaşları.
Her şey bir tür kendi gerçekçilik sonucudur.
Bu sanatçıyi anlamak ve ruhun derinliklerine almak kolay değil.
Burada "izm"lere ulaşmak kolay degil.
Gerçekçi temalar ve arazilerin ortamlarının oluşturulmasında, renk uygulamak gerçekçi ve ne kadar güncel kalmak ve gerçeği görmek için sabretmek gerek.
Eserleri duygular ve hislerden olusmakta. Bu gençlik yanlış bir kaçış olarak yüksek topuk ayakkabı, giymek istiyorum modelleri, kız masum leke gibi kızların hüzünlü portreleri, yusufçuklar, bir şeyler kirli beyaz paneller ile çevrilidir.
Tüm bu karanlıklar bir kabus gibi yansıtılır. O, bunu abartısız bir şekilde sunuyor ama, yarı uyku hali o uyanmak istemiyor.
Ressamın çalışmasında yaşam var.
Sıkıntılı zamanlarda kaçmak istiyor gibi görünüyor.
Son derece modern bir tasarım, daha sıcak, belki de diğer malzemelerin getirdiği bir yenilik var ve bir resim var, aynı zamanda yoğun bir atmosferi var.
Bazen bir gerçek hayal ve bazen bizlerden hikayeler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder