Niğde doğumlu olan Bekir Üstün, İlkokulda ev ödevi için yaptığı resim'e öğretmenini inandırmadığı için kopyacılıkla suçlanıp yediği tokatla başlayan resim serüveni onu, hocası Sabahattin Camcıoğlu'yla buluşturur. Camcıoğlu’ndan aldığı
desen, kompozisyon eğitiminin ardından kendi resim atölyesini kurar.
A.Hamdi Tanpınar’ın “Kolaydan kaçan hakiki sanatkâr bilir ki; hayat ve hadisatın idrakı ancak insan ruhu üzerinde düşünenlere ve onu anlamaya ve tespit etmeye çalışanlara nasip olabilir.” Sözünü kendine ilke edinen ressam, eserlerinde felsefesi duyguları, özlemleri ve tanrının güzelliklerini tuval üzerinde renklere dönüştürürken figür ve portre çalışmalarıyla da dikkat çekmektedir.
Kendini sanata, sanatı da kendi duygularına aracı kılmak arzusuyla İstanbul’daki atelyesinde resim yaparak yaşamını devam ettirmektedir.
desen, kompozisyon eğitiminin ardından kendi resim atölyesini kurar.
A.Hamdi Tanpınar’ın “Kolaydan kaçan hakiki sanatkâr bilir ki; hayat ve hadisatın idrakı ancak insan ruhu üzerinde düşünenlere ve onu anlamaya ve tespit etmeye çalışanlara nasip olabilir.” Sözünü kendine ilke edinen ressam, eserlerinde felsefesi duyguları, özlemleri ve tanrının güzelliklerini tuval üzerinde renklere dönüştürürken figür ve portre çalışmalarıyla da dikkat çekmektedir.
Kendini sanata, sanatı da kendi duygularına aracı kılmak arzusuyla İstanbul’daki atelyesinde resim yaparak yaşamını devam ettirmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder